Hayal Gücünü Eğitmek

 

 

HAYAL GÜCÜNÜ EĞİTMEK

         

“Edebiyat hayal gücünün diliyle konuşur, edebiyat çalışmalarınınsa hayal gücünü eğitmesi ve geliştirmesi gerekir.”

                                                      Northop Frye

          Biz “hayal bunlar”, “hayalleri bırak! Sen gerçek hayata dön” gibi hayal kurmanın kötü olduğunu belirten cümlelerle büyüdük. İstisnalar olsa da hayal kurmaya çalıştıkça engellenen bir eğitim sisteminin ürünleriyiz biz. Yıllar sonra olsa da aslında hayal kurmanın o kadar da kötü bir şey olmadığını öğrendik. Sanat ve edebiyat gibi alanlarda başarılı olmanın temeli hayal kurmaktır.  



Bu günlerde edebiyat eleştiri kitapları okumaya merak sardım. En son bitirdiğim kitap Kanadalı Edebiyat Eleştirmeni Northrop FRYE’in “ Hayal Gücünü Eğitmek Kitabı” oldu. Kuram, eleştiri tarzı kitaplar okumak çoğunlukla sıkıcı gelir insana. Okuduğum bu kitap, çevirinden mi yoksa editörün maharetinden mi, okuması oldukça zevkli ve öğreticiydi. Çeviri kitaplar genellikle anlaşılması zor kitaplardır. Bu kitabın ilk dikkatimi çeken yanı çevirmenin dilimize hâkimiyeti ve Türkçeyi kullanma gücüydü. Bazı sayfaları okurken sanki kendi dilimizde yazılmış bir eser hissi uyandırdı bende.  

Kitap, yazarın Kanada’daki radyo da yapmış olduğu yarımşar saatlik altı radyo konuşmalarından doğmuştur. Kitap arka sayfasındaki tanıtım yazısında şu şekilde anlatılıyor. “Northop Frye her kesimden “edebiyat tüketici”sine edebiyatın ne olduğu, hangi zeminde kendine yer bulabildiği, ne işimize yaradığı, hayal gücü ile ilişkisi gibi farklı birçok konuya değinerek retorik bir anlatı sunuyor. Bugünün edebiyatının temelini oluşturan kaynaklara –öykülere, romanlara, şiirlere, kutsal kitaplara- atıflarda bulunarak okuyucuya da bir çeşit düşünme alıştırması imkânı sağlıyor.”

Yazar, okuyucu için hayal gücünün işlevini şu şekilde açıklıyor. “ edebiyatın resim ve müzikle birlikte başı çeken sanatlardan biri olduğu söylenir ve bütün zor kelimeleri ve klasikleri atıfları araştırıp bulduktan ve imge ya da söyleyiş gibi kelimelerin ne anlama geldiğini öğrendikten sonra, bunu anlamak için yararlandığınız ya da yararlandığınızın söylendiği şe hayal gücüdür.” Bilim gerçeklerle uğraşır ve gerçeklerin peşinden koşar. Sanat ürünlerini üreten hayal gücüdür. İnsanların bilimi entelektüel alana ait görme, sanatı ise duygusal alana ait görme eğilimimizin sebebi de budur.      

Altını Çizdiğim Satırlar   

“.. Edebiyat gördüğü dünyaya değil, inşa ettiği dünyaya ait olmasıdır.” S.20

“Benzetme ve metafor gibi mecazlardan yararlanarak insan zihni ile onun dışındaki dünya arasında bir özdeşlik kurar ki, hayal gücünün esas ilgi alanında bu özdeşlik vardır. “ s.25

“Edebiyat yazarları ancak zihinlerinde şekillenen şeyleri kâğıda dökebilirler.” s. 31

“Edebiyat karşılaştığımız şeylerin ne gerçek ve ne de gerçek dışı olması. İki kelimemiz var: Gerçek dışı anlamında hayali ve yazarın hayal gücü sayesinde ürettiği şey anlamında yaratıcı. S. 40

“Bir yazar ne kadar gerçekçiyse, karakterleri ve başından geçen olaylar bize ne kadar benziyorsa, demiştik ironik olmaya o kadar yatkındır ve ironik olmanın bir parçası da sizi onlara karşı üstün konuma yerleştirmektir, böylece hayal gücünüzü onların yaşadığı dünyadan tam da onu açık ve seçik ve bütünlüklü şekilde görerek uzaklaştırabilirsiniz” s.41

“Edebiyat aynı anda inşa edip hem içine girmeye çalıştığımız bir dünyadır” s. 47

“ Edebiyat insanın hayal gücünü ya da kelime dağarcığını geliştirmekte ne kadar yararlı olursa olsun, edebiyatı doğrudan bir hayat kılavuzu olarak kullanmak akıl almaz türde bir bilgiçlik olacaktır” s. 55

“ edebiyat bir rüya alemi değildir. Edebiyat bir gözlüğün iki camı bir araya gelip aynı noktaya odaklanmış ve tamamen bilinçli bir görme haline gelmiş olan iki rüyadır; Biri hüsnü kuruntu, diğeri endişe. “ s. 64

“Zamanla doğan zamanla ölür:  Sadece hayal gücü insanları “zamana dalmış devler“ olarak görebilir, s. 77

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Huzurun Adresi/ Hacı Şeyh Camisi

Vicdan Neye Lazım

Öykü, Yitik Küpeler