Öykü,. Hiiç
HİİÇ Gecenin son demlerinde, yumuşacık yatağında, uykunun en güzel yerinde, saatin zırlamasıyla hızlıca yatağımdan doğruldum. Besmele çekerken hemen saatin zilini kapattım. Komşumuzun bebeğinin uyanmasını istemiyordum çünkü. Bütün gece ağladı. Hasta galiba. Yatak odamız, komşumuzun ki ile dip dibe. Uykuya tam daldığımda da çocuğun ağlama sesiyle uyanıyorum bazen. Rahatsız olsam da “çocuk işte” ne yapsın kadıncağız! Susmuyordur diye söyleniyor ve zamanla geçer diye düşünüyorum. Sanırsam huysuz bir bebek, belki de hasta. Odanın ışıklarını açmadan evin banyosuna yöneldim. Daha iki ay önce abdest almak için evin dışına çıkmam gerekiyordu ama şimdi tuvalette banyo da evin içerisinde “Ne rahatlıkmış be” dedim. Bunları düşününce ağzımdan “elhamdülillah” lafzı döküldü. Ama o dağ köyünde ki ahırdan çevirme iki odalı “Hoca Lojmanı”, cemaatim, köylülerden en sevdiğim ve anam babam gibi bildiğim Hatça Teyze-Emin Amca, ezan okunurken duyduğum köpek sesleri, sabah namazı vak