Kayıtlar

öykü etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Öykü, Çalmayın Kapımı

  Çalmayın Kapımı Çalmayın kapımı artık! Azıcık ta olsa beni bana bırakın!             Her ne hikmetse gülümseseler küfrettiler gibi anlıyorum. Var bugün bende bir şeylerde, ne olduğunu bende bilmiyorum. Aslında bende bir şey olmadığı günü hiç görmediniz. Boş değilim ben boşş. Teneke bağlasanız tıngırdatmam onu ben. Aramayın beni! Çalmayın kapımı!             Bu sinir benden sıkılıp, terk edinceye kadar, guguklu saat, saatin beş olduğunu söyleyesiye kadar kimse bana dokunmasın. Kırarım kalbinizi hiç istemesem de. Gelemezsiniz odama hem. Gelseniz de bensizliğimde boğulup gidersiniz. Her zaman böyle olmaz sadece bugün yalnız bırakın. Yaparsanız hem haksızlık etmiş olursunuz. Kalbiniz kırılır, üzülürsünüz. Sizi tekrar tekrar uyarıyorum. Yüksek gerilim hattı gibiyim bugün ben. Sağımdan, solumdan herhangi bir cephe hattımdan geçmeyin çarpılırsınız. Yanıma yaklaşırsanız, ne kadar savunmasız, çocuksu olduğumu anlarsınız hemen.             Mazeret bulmak için söylemiyorum. Sinirli gibi

Öykü,. Hiiç

    HİİÇ                Gecenin son demlerinde, yumuşacık yatağında, uykunun en güzel yerinde, saatin zırlamasıyla hızlıca yatağımdan doğruldum. Besmele çekerken hemen saatin zilini kapattım. Komşumuzun bebeğinin uyanmasını istemiyordum çünkü. Bütün gece ağladı. Hasta galiba. Yatak odamız, komşumuzun ki ile dip dibe. Uykuya tam daldığımda da çocuğun ağlama sesiyle uyanıyorum bazen. Rahatsız olsam da “çocuk işte” ne yapsın kadıncağız! Susmuyordur diye söyleniyor ve zamanla geçer diye düşünüyorum. Sanırsam huysuz bir bebek, belki de hasta. Odanın ışıklarını açmadan evin banyosuna yöneldim. Daha iki ay önce abdest almak için evin dışına çıkmam gerekiyordu ama şimdi tuvalette banyo da evin içerisinde “Ne rahatlıkmış be” dedim. Bunları düşününce ağzımdan “elhamdülillah” lafzı döküldü. Ama o dağ köyünde ki ahırdan çevirme iki odalı “Hoca Lojmanı”, cemaatim, köylülerden en sevdiğim ve anam babam gibi bildiğim Hatça Teyze-Emin Amca, ezan okunurken duyduğum köpek sesleri, sabah namazı vak

Unutmanın Dayanılmaz Hafifliği

Resim
  GÜNLÜKTEN  Hayatımda ne olduysa hep benim yüzümden oldu dedi ak saçlı adam. Yapmak istediklerimi, bile isteye hep ben yaptım. Birileri zorlasa bile. Çok istemişimdir hayatıma seyirci olmayı. Olamıyor insan kendi hayatına seyirci. Üzüldüğümde, kızdığımda, sevindiğim ve şaşırdığım anlarda yüzümün halden hale nasıl girdiğini. Yaşamak şahitlik etmek değil midir aslında. Başkalarının hayatlarına şahitlik edebiliyoruz da niye kendi hayatımıza etmeyelim. Belki istemiyor insan kendi hayatına şahitlik etmeyi. Zorluğundan değil, gördükleri hoşuna gitmeyeceğinden olsa gerek. Başkalarını izlemek, yargılamak kolay ve eğlenceli geliyor aslında. Sıra kendimize gelince duruyoruz hemen o anda. Yakıştıramıyoruz kendimize yaptıklarımızı ama kendi kendimize de söyleyemiyoruz. Hemen unutmaya çalışıp “insan nisyan ile malüldür” diye aforizmalara sığınıyoruz.  Unutmaya çalışmak insanı rahatlatsa da neyi unutacağının farkındalığı, unutmayı imkânsız kılıyor dimağında. Unutmaya çalışarak idrakimizi yönlen

Öykü, Yitik Küpeler

            Yitik Küpeler             Eski bir otobüsün içinde yeni bir hayata çıkan bir gönlün tedirginliğiyle, içimde bir burukluk, geride bıraktıklarıma özlem, gözlerimden süzülen bir damla gözyaşı ile otobüse doğru yöneliyorum. Dudaklarım titriyor, ağlamamak için kendimi tutuyor ve gözyaşımı sağ elimin işaret parmağıyla siliyor, aynı anda da ağladığımı gören var mı diye çevremi göz ucuyla kontrol ediyorum. Cam kenarındaki koltuğa geçip, kapalı olan perdeleri açıyorum. Defalarca gezdiğim sokakları, çay evleri, lokantaları, gölgelerinde arkadaşlarımla muhabbetler ettiğim ağaçları ve bazı tanıdık insanları da seyrede seyrede yolculuğa başlıyorum. Yolculuğun başlamasıyla  yalnızlığıma gömülüyorum. Otobüste kimse tarafından fark edilmek istemiyor yalnız kalıp ayrılık hüznünü yaşamak istiyorum. Dudaklarımda dua, gözümde gözyaşı, dilimde sükûnet giysisi, kalabalıktayım ama yalnızım. Dışarıyı seyretmeyi istemeyerek te bıraktım, başımı koltuğa yasladım. Bu koltukta hangi  canlar geçti d